Pure Beauty BB Krem

Merhabalar, herkese hayırlı bayramlar olsun :)

Bayramın ilk günü genelde koşuşturmacalı geçer ama bu koşturmacanın arasında kısa bir an da olsa kendimize de zaman ayırmamız gerekir. Haydi tatlı yiyelim tatlı bloglar okuyalım :)

Bugün sizlere oldukça memnun kaldığım bir üründen bahsedeceğim. BB kremler hepimizin günlük makyajının vazgeçilmezleri haline gelmiş durumda. Ben de 3 yıldan fazla bir süredir günlük makyajımda BB kremleri tercih ediyorum. İlk tercihim daha önce şurada yazdığım Missha'dan yana olmuştu. Geçen aylarda Pure Beauty'nin oldukça başarılı bir BB krem olduğunu oldukça fazla kez bloglarda görünce bir denemek istedim. İyi ki de demişim.

Ürün sevimli mi sevimli pembe bir ambalaja sahip. Ayrıca kutu üzerinden de görebileceğiniz gibi SPF 42 içeriyor. Açık renk ve lekelenmeye meyilli bir cilde sahip olmam sebebiyle cilt bakımımda uzun bir süredir güneş kremlerine yer vermeye çalışıyorum. Bu ürün de içeriğinde SPF bulundurması sayesinde makyaj rutinimden güneş kremlerini çıkarmamı sağladı. Bu noktada değinmek istediğim bir nokta var ki, bu yaz cildimde lekelenmede artış hissettim. Dolayısıyla bu durum ürünün içeriğindeki SPF noktasında bende şüpheler oluşturdu diyebilirim. Makyaj rutinime güneş kremini yeniden ekleyeceğim sanırım.

Ürünün tek bir rengi var ve bütün ten renklerine uyum sağladığı söyleniyor. Ben açık kumral bir tene sahibim ve renk konusunda herhangi bir sorun yaşamadım. Ürün cildi nemlendirme konusunda da oldukça yeterli ve başarılı. Eğer çok kuru bir cilde sahip değilseniz bu kremin verdiği nemlendirme size yeterli gelecektir.

Ürünün parlak bir bitişi var. Cilde oldukça aydınlık ve canlı bir görünüm veriyor. Kapatıcılık konusuna da değinmem gerekirse, ortanın üzerinde bir kapatıcılığının olduğunu söyleyebilirim. Bana göre şurada bahsettiğim Loreal Lumi Magique fondötenden daha kapatıcı bir krem. 

Krem oldukça kapatıcı olmasının bir eksisi olarak biraz kalın yapılı. Dolayısıyla bu kremi kullandığımda cildimin nefes alamadığını ve cildimde bir ağırlık hissediyorum. Bir diğer negatif noktası da cilt tarafından emilmemesi ve cildimde sürekli bir kremsi yapı kalıyor olması. Bu nedenle tahmin edersiniz ki krem her yere bulaşmaya oldukça meyilli.

Yukarıda saydığım olumsuzlukları bulunsa da cildimde oldukça fazla güneş ve sivilce lekesi olması nedeniyle hem cildime bakım yapması hem de kusurları örtmesi nedeniyle ben bu kremi seviyorum ve kullanmaya devam edeceğimi düşünüyorum. Belki yaz boyunca daha hafif kozmetiklere yöneleceğim için yine aynı markanın CC kremini deneyebilirim.

İşte böyle. Ürünü 20 tl civarı bir fiyata Watsonslardan satın alabilirsiniz.

Siz bu ürünü daha önce kullandınız mı? BB kremler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sevgiler.

e-mail: makyajdayiz@gmail.com

instagram: @makyajdayiz

Yves Rocher Beaute des Mains Nemlendirici El Kremi

Selamlar

Bugün sizlere bahsedeceğim ürün benim büyük beklentilerle aldığım ve deneyene kadar çok heyecanlandığım ama sonrasında beni gerçekten hayal kırıklığına uğratan, oldukça şişirilmiş ve yok yere abartılmış bir ürün.

Yves Rocher bitkisel kozmetik olması sebebiyle sevdiğim ve her ürününü denemek istediğim bir marka. Markanın bu el kremini de bir çok blogger tarafından hakkında büyük övgülerle bahsedildiğini görerek denemek istedim. Yine Ankara ayazının çılgınlar gibi coştuğu günlerdeydik ve ellerim günde 3-5 kez nemlendirmeme rağmen hışır hışır kuruyordu. Üstüne bir de Yves Rocher indirime girmişti ve kremi satın almam için gereken bütün koşullar böylece oluşmuş oldu.

Kremin bana göre artıları tamamen bitkisel olması ve nemlendirdikten sonra diğer kremlerin verdiği o yağlı hissiyatı vermemesi. Ürün sürüldüğü anda cilt tarafından kolayca ve hızlıca emiliyor.

Kremi alırken beklentilerim ellerimdeki kuruluk hissini alıp götürmesi ve kalıcı bir nemlendirme sağlamasıydı. Ancak krem anlık bir nemlendirme sağlıyor. Elime sürdüğüm ilk anda o nemlenme hissini hissediyorum ve bu beni mutlu ediyor, ellerimi rahatlatıyor. Ancak kısa bir süre sonra ellerim yeniden kurumuş oluyor. Dolayısıyla kalıcı bir nemlendirme sağlamadığını söyleyebilirim.

Beğenmediğim ikinci yönü ise kokusu. Tabi ki bitkisel bir ürün olduğu için buram buram parfüm kokmasını beklemek hata olurdu. Ancak tamamen bitkisel ve bana "ot-çimen kokusu" gibi gelen bir kokusu var ve bu benim çok hoşuma gitmiyor. Ellerime veya vücuduma sürdüğüm nemlendirici ürünlerde güzel ve kalıcı koku da aradığım için bu benim tercihim tabi ki. Herkes için aynı olmayabilir belki siz  bu kokuyu hoş bulabilirsiniz.

Beğenmediğim son yönü ise ürünün fiyatı. Ürünün fiyatı 16.99 tl. Benim el kremi algımın çok üzerinde bir fiyat. Hatta ben bu ürünü indirimden aldığımda 12-13 tl gibi bir fiyatı vardı ve bence bu fiyat dahi bir el kremi için fazla bir fiyat. Eğer gerçekten kalıcı nemlendirseydi belki fiyatına bu kadar takılmayabilirdim ancak şu haliyle gözüme batıyor malesef.

Siz bu ürünü daha önce kullandınız mı? Memnun kaldığınız el kremleri hangileri?

Sevgiler.

e-mail: makyajdayiz@gmail.com

instagram: @makyajdayiz

L'oreal Lumi Magique Fondöten

Selamlar:)

Size çok çok sevdiğim ve sıklıkla kullandığım fondötenimden bahsedeceğim. Görkem Karman'ın oldukça övgüyle bahsettiği bu fondöteni cilt tiplerimizin kuru ve hassas olması sebebiyle  benzediğini düşündüğüm için büyük bir hevesle satın aldım. 

Eskiden fondötenden korkan, yüzüme sürdüğüm anda sivilce oluşturacağını düşünen bir insandım. Cildim malesef sivilce oluşumuna çok yatkın. (PCOs sağolsun) Ancak bu ürün cildimde herhangi bir sivilcelenmeye sebep olmadı. Yeri geldi haftanın her günü bu fondöteni kullandım ama sivilce yapmadı. 

Oldukça parlak bir bitiş veren bu ürünün kapatıcılık seviyesinin orta düzeyde olduğunu söyleyebilirim. Eğer benimki gibi koyu renkte lekeleriniz varsa kapatıcılık düzeyi yeterli gelmeyecektir. Ben bu ürünü kullanırken koyu sivilce lekelerimi önce daha önce anlattığım kapatıcıyla kapatıp üzerine fondötenimi uyguluyorum. 

Oldukça akışkan bir kıvamı olan ürünün pompalı şişesi son derece kullanışlı. Ben bu ürünü nemli makyaj süngeriyle uyguluyorum. Ürünün yapısı o kadar hafif ki fondöten sürdüğümde hissettiğim o ağırlık hissini asla hissetmiyorum. Hatta günlük kullandığım ve gelecek günlerde yazısını yazacağım Pure Beauty BB kremin yapısı bana bundan daha ağır geliyor diyebilirim.

Ben bu fondöteni kuru ve normal ciltlere gözüm kapalı önerebilirim. Ancak yağlı ciltlerde parlama yapabileceğini düşünüyorum. Çünkü oldukça parlak bitişli bir fondöten. Yağlı ciltlerde ürün üzerine matlaştırıcı bir pudra uygulayarak kullanılırsa belki kullanışlı olabilir diye düşünmekteyim.

Ürünün oldukça bereketli olduğunu da belirtmeliyim. İnce yapılı ve oldukça akışkan olması sebebiyle benim yüzüme 1-1,5 pompa yeterli geliyor.

İşte böyle. Ürünü 30-35 tl gibi oldukça uygun bir fiyata satın alabilirsiniz.

Siz bu fondöteni kullandınız mı? Hangi fondöteni kullanıyorsunuz?

Sevgiler <3

e-posta: makyajdayiz@gmail.com

instagram: @makyajdayiz

Maybelline Affinitone Kapatıcı

Merhaba!

Bugün yaklaşık 4 aydır kullanmakta olduğum kapatıcımdan bahsetmek istiyorum.

Bir Gratis indiriminde esasen Loreal True Match'i almak için gratise uğramıştım ancak true matchler çoktan kapışıldığı için ben de bu ürünü denemek istedim.

Ürün hakkında çok iyi konuşamayacağımı baştan belirteyim. Ama sebeplerim var hem de oldukça çok. İlk olarak ürün sürdüğüm anda çizgilere doluyor. Her seferinde sen nereden buldun o çizgiyi de içine girdin yahu diye söylenirken buluyorum kendimi. Ürünü hem kapatıcı fırçasıyla hem elimle hem de ıslak makyaj süngeriyle sürmeyi denedim ancak hiç biri bu çizgilere dolma olayının önüne geçemedi. İkincisi ise gözaltı morluğu kapatmak konusunda sınıfta kalabilir hatta okuldan atılabilir. Zira benim göz altılarımda öyle ciddi bir morluk olmamasına rağmen oradaki renk değişikliğini sanki daha da göz önüne çıkartıyor gibi geliyor bana. 

Artılarına gelmek gerekirse; ürün fırçalı yapısı dolayısıyla kullanım kolaylığı sağlıyor. Ayrıca oldukça bereketli. Alalı 5 aydan fazla olmasına rağmen fotoğrafta gördüğünüz gibi ancak yarılandı. Bir diğer artısı da yüzümdeki pembe hatta kopkoyu pembe sivilce izlerini kapatmada oldukça başarılı olması. Bendeki 01 rengi ve ten rengimle bire bir uyuşuyor. Bu nedenle ben bu ürünü fondoten veya BB krem sürmeden önce cildimdeki lekeleri kapatmak için kullanıyorum.

İşte böyle. Göz altı kapatmak veya aydınlatmak için hiç başarılı olmasa da ciltteki kızarıklıkları örtmede gayet başarılı olan bu ürünü ben yeniden satın alabilirim. Çünkü cildimde çokça eskiden kalma sivilce izleri mevcut. Ancak tekrar belirtmeliyim ki göz altı morlukları için bu ürüne sakın ama sakın yaklaşmayın sinirlerinizi bozar.

Ürünün fiyatı 20 tl civarı. Zaman zaman Gratis ve Watsons'taki indirimlerde daha uygun fiyata satın alabilirsiniz.

Siz bu ürünle ilgili ne düşünüyorsunuz? Kullanıp memnun kaldığınız kapatıcılar hangileri?

Sevgiler.

e-mail: makyajdayiz@gmail.com

instagram: @makyajdayiz

Bitenler!: La Roche Possay Hydrane Riche - Avene Hydrance Legere - Garnier Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu - Flormar Dryer Manicurist's Finishing Spray

Yepyeni bir haftanın ilk yazısından selamlar.

Bu güzel haftayı ilk bitenler yazımla karşılamak istedim. Upuzun bir başlık attığım yazıma hemen başlamak istiyorum.

1. La Roche Possay Hydrane Riche: Bu kremi Ankara ayazının cildimi kuruttukça kuruttuğu, daha önce kullanmakta olduğum ve biraz sonra anlatacağım Avene nemlendiricimin kuruyan cildime asla yeterli gelmediği Şubat ayında satın almıştım. Kremin adındaki "riche" kelimesi de zengin, yoğun anlamına geliyor. La Roche Possay ve Avene gibi Fransa menşeli ürünler alırken dikkat etmeniz açısından buraya bunu da not düşmek istedim. İlk aldığımda çok yoğun olduğu için hemen bitireceğimi düşündüğüm kremi yeni bitirebildim. Krem kış aylarında cildime yeterli nemi sağlamış olsa da yaz günlerinde bana fazla geldi o nedenle son kalanlarını cildim duştan sonra yoğun nem istediği için sadece o günlerde kullanarak bitirdim. Kış aylarında pul pul dökülen cildime iyi geldiği için sevmiş olsam da, kremin cilt tarafından hemen emilmemesi ve yağlı bir his bırakıyor oluşu nedeniyle bir dahaki kış bu kremi kullanacağımı zannetmiyorum. Yanlış hatırlamıyorsam dermoeczanem.com adresinde indirim olduğu için oradan satın almıştım. Yaklaşık olarak 35-40 tl civarına alınabilir.

2. Avene Hydrance Legere: Avene'in tamamen hassas ciltler üzerinde uzmanlaşmış bir marka olması sebebiyle uzun yıllardır hem annem hem de ben ürünlerini güvenerek kullanıyoruz. Bu zamana kadar da sevmediğim bir ürünü olmadı diye bilirim. Bu kremi de hemen üstte bahsettiğim kremimden biraz önce sanırım Aralık ayında almıştım. Ancak sert kış şartlarının geçtiği karasallıkta sınır tanımayan Ankara soğukları karşısında bu krem yetersiz kalmıştı. Zaten kremin adında geçen "Legere" Fransızca da hafif anlamına geliyor. Sürdüğüm ilk anda cildim tarafından hemen emilmesi ve kesinlikle yağlı bir his bırakmaması sevdiğim yanları. Krem hassas normal ve karma ciltler için. Ben bu krem bittiğinde bunu tekrar alırdım ama annem kendisine başka bir Avene nemlendiricisi alırken 2 al 1 öde kampanyası olduğu için 2 tane almış. Şimdi onu deniyorum. Onun da yazısı yakında gelecek ama şimdiden bu kremi solladı diyebilirim. 40 ml'lik bu ürünün fiyatı 55-60 tl civarı. Eczanelerden ve internet üzerinden temin edebilirsiniz.

3. Garnier Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu: 400 ml'lik bu dev ürünü bitirebildiğim için kendimi kutlamak istiyorum izninizle :) Ürünün özelliklerine gelecek olursak, tek bir ürünle hem göz hem ten hem de dudak makyajınızı temizleyebiliyorsunuz. Bu yönüyle oldukça pratik. Ancak ben bu ürünün göz makyajını çok iyi temizleyemediğini düşündüğüm için o alanda pek kullanmadım. Çünkü ne zaman denesem gözümü ovuşturmaktan kızartana kadar makyajımı temizleyemedi malesef. Gözde çift fazlı temizleyicilerden şaşmamak gerekiyor. Gözümü temizleyememesi nedeniyle fondoten, bb krem vb. ürünlerde de bu temizleyiciye pek güvenemedim ben. Sadece pudra sürdüğüm günlerde kullandım diyebilirim. Kullandıktan sonra ciltte yapışkan bir his bırakıyor oluşunu da çok sevemedim. Bir dahaki sefere Bioderma'nın temizleme suyunu denemeyi düşünüyor olmam sebebiyle bu ürünü tekrar satın almam. Satın alırsam da sadece çok pratik olması nedeniyle kısa süreli seyahatlerde birçok ürünü yanımda taşımama gerek bırakmaması sebebiyle alırım sanırım. Ürünün watsons fiyatı 19 tl. 

4. Flormar Dryer Manicurist's Finishing Spray: Bu ürün de 5-6 aylık kullanım sonucu bitti malesef. Kendisini çok sevdiğimi şu yazımda belirtmiştim. Detayları oradan okuyabilirsiniz.

İşte böyle. Bitenler yazısı yazmak hem keyifli hem de zormuş. Bir yazıya bir çok ürün sığdırmaya çalışmak benim gibi uzun uzun yazmayı seven birisi için gerçekten çok kısıtlayıcıymış :)

Umarım yorumlarım işinize yaramıştır.

Sevgiler.

e-posta: makyajdayiz@gmail.com

instagram: @makyajdayiz

Blogda Değişim Var!

Selamlar herkese

Bu aralar blogumda biraz değişikliğe gitmek istedim. Sebebiyse ilk günden beri blog adımı çok akılda kalıcı bulmuyor oluşumdu. Bu tip konularda kararsız kalabiliyorum -ikizler burcu olduğumdan olmasın o? :) - 

Blogumu açarken arada kaldığım iki isimden diğerinin daha akılda kalıcı, daha kısa ve pratik olduğuna karar verdiğim için yarından itibaren hem burada hem instagramda putsomebeautyon yerine "makyajdayiz" ismini kullanacağım. Siz de görünce bu kim diye düşünüp şaşırmayın istedim.

Değişiklik hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Sizce de daha iyi olmamış mı?

Sevgiler.

Loreal Casting Sunkiss Jelly Yorumlarım Nasıl Oldu?

Güpgüzel bir pazar gününden selamlar!

Yazın iyiden iyiye içimizi ısıtmaya başladığı, tatil planlarının sadece yapılmakla kalmayıp hayata da geçmeye başladığı, çoğumuz için yılın en güzel aylarından Temmuz'un ilk pazarı bugün. Hadi kendinize bir kıyak yapıp bugün canınız ne istiyorsa sadece onu yapın. Mesela o hep görüp veya arkadaşlarınızdan duyup da merak ettiğiniz restorantta rezervasyon yaptırıp ailenizle güzel bir iftar yemeği yiyin. Sonra açıkhava bir mekanda semaverde çay için veya bol köpüklü bir Türk kahvesi içip şakacıktan birbirinizin falına bakıp 3 vakte kadar yol var için ferahlıyor diyin :)

Yazın en sevimli günlerinde bir de bir hafta sonra bayram tatilinin geliyor olmasıyla içimiz kıpır kıpır değil mi? Ben de yazın bu güzel günlerinde size sevdiğim bir üründen bahsetmek istedim. Kendisi de bir o kadar buram buram yaz kokuyor.

Güneşin sımsıcak içimizi ısıttığı bu günlerde her yaz papatya sularıyla açmayı ısrarla denediğim saçlarıma bu sene papatyalar uğramadı. İtiraf etmek gerekirse papatyanın saçlarımı açmasını beklemeye sabredemediğimden son 3 yıldır saçlarımda balyaj var ve papatyayla epey bir süre önce vedalaşmıştık. :)

Görsel Alıntıdır!

Gratis'lerde satışa sunulduğu ilk anda aldığım bu ürün balyajla olan muhabbetimi sona erdirecek gibi duruyor. Bu bir boya değil, saç açıcı bir jel ürün. Saçları zamanla kademeli olarak açmayı vaad ediyor. Esasen yurt dışında 1-2 ve 3 olmak üzere üç çeşit halinde satılıyor olmasına rağmen Gratis ülkemize sadece 1 numarayı getirmiş. 1-2 ve 3 numaralar arasındaki fark saçınızın doğal renginin koyuluğu. 1 numara en koyu renk saçlar için olan. Yani Gratis çok da yanlış yapmamış aslında, malum pek de sarışın bir millet değiliz. :)

Ben bu ürünü saçlarım hemen hemen belimde olmasına rağmen 5 sefer uyguladım. Ama çok homojen uyguladığımı söyleyemeyeceğim. Uygulamalar arasında birinde daha çok diğerinde daha az ürün kullanmış olabilirim. Ama sonuç olarak bu 5 uygulama sonunda saç tonum 1-2 ton arasında açılmış durumda. Bu noktada saçlarımın doğal renginin ceviz kabuğu veya açık kumral olarak tanımlanabileceğini de söylemeliyim. Çok koyu saçlardaki etkisi nasıl olur bilemeyeceğim.

Benim en sevdiğim yanı sanırım kokusu. O kadar güzel hindistan cevizi, vanilya karışımı bir kokusu var ki... Ben genelde duş sonrası ıslak saçıma uyguladıktan sonra saçımı kurutarak kullandım. Saça gerçekten de çok çok doğal bir ton açılması sağlıyor. Yani güneşte açılan saçlar etkisi gerçekten var. Ürünün en sevdiğim yanlarından biri de bu, yani vaad ettiklerini gerçekten yerine getiriyor. Saçlarımda herhangi bir yıpranma veya sertleşme de hissetmedim. Saç açıcıların en korkulan yanı olan "Turunculaşma" da bende olmadı. Gayet güzel bir renk açılması sağladı. 

İşte böyle. Ben bu üründen oldukça memnun kaldım. Tek sevmediğim yönü saç rengini biraz yavaş açıyor olması olabilir. Ürünü tekrar satın alarak saç rengimi biraz daha açmayı düşünüyordum (sapsarı olana kadar durmak yok yola devam :)) ancak Watsons'ın John Freida Go Blonder saç açıcı spreyini Türkiye'ye getirmiş olduğunu duyunca bu sefer ona da bir şans vermek istedim. Onu kullandıktan sonra bir karşılaştırma yazısı da yazacağım.

Siz bu ürünü kullandınız mı?

Sevgiler.

Not: Ürünün kutusunu kullandıktan sonra atmışım, fotoğraflayamadım. O nedenle fotoğraf alıntıdır.

e-mail: putsomebeautyon@gmail.com

instagram: @putsomebeautyon

Oje Kurutucu Tavsiyem: Flormar Dryer Manicurist's Finishing Spray

Merhabalar!

Bugün size hayatımı oldukça fazla kolaylaştıran bir üründen bahsedeceğim. Bilmiyorum yalnız ben miyim ama ne zaman oje sürsem aklıma acilen yapmam gereken bir şey geliveriyor. Sonra onu yapayım derken o kadar özenerek sürdüğüm ojem zedeleniyor ve sil baştan başlamak durumunda kalıyorum.

Bir de gece ve bir kaç kat halinde sürülen ojelerin zor kuruması durumunda oluşan yastık izleri de eklenince çok sevdiğim oje sürme eylemi benim için üzücü bir hal alıyordu.

Gratis alışverişim sırasında oje reyonunda gördüğüm bu ürün benim bu üzücü maceralarımı mutlu sona dönüştürdü diyebilirim.

Ojenizi sürdükten sonra üzerine sıkma yöntemiyle kullanılıyor ve anlayacağınız üzere oldukça pratik. Bana portakal kokusu gibi gelen ferah bir kokusu olması da ojenin ağır kimyasal kokusunu örtmesi sebebiyle ekstra bir artı oluşturuyor.

Diğer oje sabitleyivi top coatları hiç denemedim ama bana sanki onları sürerken alttaki ojeyi bozacakmışım gibi geliyor hep. O nedenle eğer bu ürün biterse (!) yeniden bunu alacağımı, diğer top coatlarla (her ne kadar merak ettiğim bir kaç tanesi olsa da) macera aramayacağımı düşünüyorum.

Değinmem gereken bir husus ise ben bu ürünü alırken çok çabuk biteceği ve fiyatının pahalı olduğu konuları kafama takılmıştı. Ama alalı yaklaşık 4 ay olmasına ve hemen hemen ortalama haftada 2 kez oje sürüyor ve her seferinde bu ürünü bolca kullanıyor olmama rağmen ürün daha yeni yeni bitmeye yaklaştı. Yani öyle çok çabuk bitmiyor.

İşte böyle. Ben bu üründen oldukça memnun kaldım. Flormarın internet sitesinden baktığım kadarıyla fiyatı 8,5 tl. 

Sizin en sevdiğiniz oje kurutucu hangisi? Bu ürünü daha önce kullandınız mı?

Sevgiler.

e-mail: putsomebeautyon@gmail.com

instagram: @putsomebeautyon

Body Mist Ne Demek? English Home Body Mist Alışverişim: Rose ve Powdery

Merhabalar

Geçenlerde annemle epeydir beraber alışveriş yapmadığımızı fark ettik. Kız kıza bir gün geçirmek istedik ve kendimizi Ankara'ya bir kaç ay evvel açılan Taurus Avm'de bulduk.

O mağaza senin bu mağaza benim gezerken çok sevdiğim English Home'a uğramaya karar verdik. Malum yaz aylarının gelmesi, havaların ısınmasıyla parfümler boğucu gelmeye başladı. Yaz günlerinde genelde vücut spreyi kullanmayı tercih ediyorum. Vücut spreyleri bu kadar yaygınlaşmadan önce de Johnson's Baby kolonyalarını kullanıyordum.

Body Mist veya Türkçesiyle vücut spreyleri, parfümlere kıyasla daha hafif kokular barındıran ve vücuda direkt uygulanan bir koku çeşidi. Parfümleri sıktığımızda hemen hemen gün boyu kalıcılık sağlamamıza karşın vücut spreyleri daha az esans içermeleri sebebiyle günün yarısına kadar veya belki daha da az süre kalıcılık sağlayacaktır. İşte tam olarak bu özellikleri sebebiyle yaz aylarında en çok tercih edilen kokular vücut spreyleridir.

Biz bu iki güzelliği seçtik. Birisi adından da anlaşıldığı gibi Rose, oldukça ferah bildiğimiz gül sularına tezat olarak taze taze ve çok hafif gül kokulu diğeri ise pudralı ama oldukça ferah ve temiz bir koku olan Powdry isimli koku. Çiçek kokularına düşkün olan annem Rose'u kaptı ben de powdry'i.

Yaklaşık 5 saat kadar kalıcılığı olan bu kokuları gün içerisinde tazelemek gerekiyor. Bunun için de küçük bir spreyli şişeye koyarak çantaya atmak en uygun kullanım biçimi olur diye düşünüyorum.

Bu güzel kokuları English Home mağazalarından 15tl civarı bir fiyata edinebilirsiniz.

Sizin yaz kokunuz hangisi? Vücut spreyi tercihiniz hangisi?

Sevgiler.

e-mail: putsomebeautyon

instagram: @putsomebeautyon

En Sevdiğim The Balm: Hot Mama Allık!

Selamlar ve sevgiler <3

Uzun zaman aradan sonra yeniden yazmak çok güzel. Yaşam mücadelesi bazen kendimizi bile unutmamıza sebep olabiliyor malesef. Amaa böyle küçük kaçamaklar insana iyi geliyor. :) Hep ciddi modda da olamayız ki değil mi?

Neyse sözün özüne gelmek gerekirse... Günün konuğu The Balm Hot Mama allık. Bir çok blogda birçok kez hakkında yazıldığından emin olsam da kendisini o kadar çok sevdim ki bir de ben öveyim dedim.  

Aslında evde 4 tane allığım olmasına rağmen hakkındaki övgülerden dolayı oldukça fazla merak ediyordum hot mama'yı. Doğum günümde kardeşime biraz tüyo verince allık benim olmuş oldu :)

2 aydır kullanıyor olmama rağmen henüz yüzeyinde bir aşınma bile yok. Yine bitmeyecek bir allığım daha olmuş oldu yani. Oldukça bereketli. Renk? Her tonda makyajla rahatlıkla kullanılabilecek bir ton. Yüze oldukça taze ve canlı bir renk veriyor oluşu da ekstrası.

İçeriğinde minik minik simleri barındırsa da ben yüzüme sürdüğümde o simleri pek hissedemedim. Pırıl pırıl durmuyor yani. 

Son olarak değinmek istediğim konu kalıcılığı. BB kremin üstüne sürdüğümde bütün gün yüzümde kalıyor, oldukça kalıcı. Pudra üzerine doğrudan uyguladığımda kalıcılık biraz daha azalsa da koleksiyonumdaki diğer allıklara kıyasla oldukça kalıcı.

Fiyatı konusunda ise bilgi veremeyeceğim çünkü yukarıda bahsettiğim gibi kardeşim hediye etti fiyatını bilmiyorum.

Sizin en sevdiğiniz allığınız hangisi? Hot Mama'dan memnun musunuz?

Sevgiler.

Beni buralardan da takip edebilirsiniz.

e-mail: putsomebeautyon@gmail.com

instagram: @putsomebeautyon